Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, iklim değişikliğiyle mücadele ve iklim değişikliğinin ekonomiye etkisini en aza indirmek amacıyla ATO Congresium’da düzenlenen "EKO İKLİM Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi ve Fuarı" na konuşmacı olarak iştirak etti.
İklim Meydanı Salonu'nda konuşma yapan Bakan Bilgin, “EKO İklim, çevre, çevre kirlenmesi, iklim sorunları deyince hepimiz şu sorulara cevap aramak durumundayız: İnsanlık nasıl oldu da dünyayı bu kadar yaşanmaz hale getirdi? İnsanlık tarihinde belli aşamaları birbirinden ayırt etmek mümkündür. Bunlardan birisi insanın tabiatla kurduğu ilişkinin en temel çağı ve binlerce yıl uzayan bir tarihsel dönem olan tarımsal çağdır. Alvin Toffler’ ın ‘3. Dalga’ dediği olay bununla ilgilidir, yani 1. Dalga tarımsal çağdır. Alman iktisatçı ve sosyolog Hans Freyer, 2. Dalga üzerinde daha çok durmuştur ve kitabının adı da ‘Sanayi Çağı’dır. Sanayi Çağı, insanın on binlerce yıl süren tarımsal dönemdeki tarımla ilişkili hayat süresinin arkasından yaklaşık 200 yıl önce yükselen sanayi çağının sorunlarını analiz etmiş ve sorunlarını ortaya koymuştur. 200 yıl önce bütün insanlar için sanayileşmek çok büyük bir olaydır” ifadelerini kullandı.
“Tabiatın Metalaştığı Bir Süreç Başlıyor”
Bilgin, sanayinin sadece tabiatla insan arasındaki ilişkiyi değil, insanların ve toplumların birbirleriyle olan ilişkilerini değiştirdiğine vurgu yaptı.
Sanayi Çağı’nın çok önemli sorunları meydana getiren bir çağ olduğuna değinen Bakan Bilgin, şunları kaydetti:
“Sanayinin üzerinde durulmayan esas tahrip edici gücü tabiatla insan arasındaki ilişkileri bozmuş olmasıdır. Tabiat kendisini yeniden üretemiyor ya da tabiat dengelerini kurarak hayatını sürdüremiyor. Hayatın kaynağı olan su, hava, güneş, toprak arasındaki ilişki derin yaralar alıyor. Bu çok ciddi bir sorun. Yağmur dengesi bozuluyor, kutuplar eriyor, yağmur ormanları yok oluyor. Yağmur ormanları kendi kendine yok olmuyor, insanlar tahrip ediyor. Mobilya, kağıt endüstrisi yok ediyor, paraya dönüştürüyor. Tabiatın metalaştığı bir süreç başlıyor bu bir felaket. Endüstri bu felaketi kendi üretiminin tıkandığı noktalar ortaya çıkınca fark ediyor. Doğal kaynaklar tükeniyor, başka doğal kaynaklar üretmek üzere tabiatın altını üstüne getiriyor, o zaman fark ediyor ki bunu sürdürmek mümkün değil. Bu aslında başka bir çağa evrilmenin göstergesi durumundadır.”
Bilgin, Postendüstriyel Çağın içerisinde bilginin egemen olduğu yeni üretim sistemleri, yeni toplumsal düzenler ve yeni çalışma ilişkilerini barındırdığının altını çizerek, “Özellikle üzerinde çalıştığım konulardan birisi emek ve sorunları, emeğin endüstri toplumu içerisinde hukukunun korunması, sosyal politikalarla bunların düzenlenmesi, insanların varlıklarını gerçekleştirecek şekilde tabiatı ve insanı metalaştıran endüstri çağının nasıl aşılacağına dair problemlerle ilgili teorik tartışmalar. Bu bize yeni bir soruyu getiriyor, gelecekte insan ne yapacak? Hangi meslekler ön plana çıkacak? Postendüstriyel Çağın getirdiği düzenleme bu: Kol gücünün, insan emeğinin yerine geçecek yeni vasıtaların ortaya çıkması, yeni düzenleyici mekanizmaların ortaya çıkması. Smart Fabrikalar denen yapılar, robotlaşma, bütün bunlar bu yeniçağın önümüze koyduğu sorunlar. Bu sorunlar aynı zamanda insanın tabiatla yeni bir denge kurmasının da arayışını ifade ediyor” diye konuştu.
“Gelecek Toplumunda Daha Çok Robotlar Olacak”
Bir çağın kapandığını kaydeden Bilgin, artık kol gücünün, fiziki enerjinin yerini alacak başka üretim araçlarının ortaya çıktığını belirterek, “Gelecek toplumunda daha çok robotlar olacak ama hala temel sorun çözülmedi. Muhtemelen Postendustriyel Çağın çalışma biçimleri de bu sorunları, iklimi, tabiatı, tabiat kaynakları, yeşili, insanların hayatını üretmesini sağlayan tabiatın doğal dengesini koruma konusunda hemen çözüm bulamayacak ve bu arayışımız devam edecek. Biz yeni mesleklerin, yeni üretim ilişkilerinin ve yeni çalışma biçimlerinin ortaya çıktığı bir çağın başındayız” dedi.
“Yeni Üretim Biçimine Ait Mesleklere Doğru Yönelmemiz Lazım”
“Bakan Vedat Bilgin, Türkiye'nin yeni başlayan bu çağa güçlü girmesi gerektiğine işaret ederek, şunları söyledi:
"Bu çağa güçlü girmemiz için artık eski mesleklerden yeni üretim biçimine ait mesleklere doğru yönelmemiz lazım. Eğitim sistemimizin de bu kapsamda bir değişim geçirmesi zorunlu. Bilgi toplumunun şartlarına ve mesleklerine doğru yürümemiz gerekir. Biz Bakanlık olarak bu konuda gerekli destekleri yapıyoruz. İŞKUR’un gençlere yönelik, yeni mesleklere dönük çeşitli alanlarda uyguladığı destek programları var. Gençlerimiz İŞKUR sitesinden iş hayatına katılmak konusunda bu desteklerle ilgili bilgi alabilirler. Yeni bir durumla karşı karşıyayız. İnsanın tabiat üzerindeki ilişkilerini değiştirdiği, tabiatın kendini yenileme kabiliyetini kaybettiği bir dönemden ders çıkartarak, insanlığın tabiatı metalaştıran anlayıştan uzaklaşması gerekiyor. Bu yeni çağın başında bizim de yeni yol haritası çizmemiz lazım.”
Bakan Bilgin, programın ardından fuardaki standları gezdi. İŞKUR standını ziyaret eden Bilgin, İŞKUR Genel Müdürü Oğuz Kağan Güldoğan’dan bilgi aldı. Ardından Türkiye'nin yerli otomobili TOGG standını ziyaret ederek yetkililerden bilgi aldı.